Yayla şenliklerinin kökeninde Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaygın bir gelenek olan “Otçu Göçü” yatıyor. Mısırların 20-30 cm büyüdüğü dönemde aralarının temizlenmesine “sık kazma”, mısırların dibindeki otları ikinci kez temizlenmesi ya da fındık bahçelerindeki otları tırpan ve oraklarla biçilmesine “ot biçme” adı verilirmiş. Bu işlerden iyice yorulan ve işleri biten halkın yorgunluklarını atmak ve eğlenmek için genellikle Temmuz ayı içinde yaylalara yaptıkları toplu gezilere “otçu göçü” denmiş. Zaman olarak mısır otunun alınması ile fındık toplanmaya başlama arasında kalan 15-20 günlük süre yaylada geçirilir hale gelmiş. Genellikle Perşembe ve Cuma günü yaylaya götürülecek yiyecek ve giyecekler paketlenerek yolculuğa çıkılırmış. Gelenek gereği, yolculuk sırasında pınar başlarında mola verilir, yemekler yenir, içkiler içilir, türküler söylenir, horonlar tepilirmiş.
Bu yöresel geleneklerin kaybolmaya yüz tutması üzerine eski günleri tekrar yaşatmak amacıyla “Yayla Şenlikleri” düzenlenmeye başlanmış ve büyük ilgi görünce, genişleyerek devam etmiş