Otel ve Tatil Rehberi

Otel ve Tatil Rehberi

  1. Otel ve Tatil Rehberi
  2. İç Anadolu
  3. Konya
  4. Beyşehir

BEYŞEHİR

 

İl merkezinin 92 km. batısında yer alan Beyşehir, Konya’nın en büyük ve en gelişmiş ilçelerinden biri.

Hititlere uzanan zengin tarihi, bir milli park niteliğinde olan Beyşehir Gölü, gün batımının en keyifli izlendiği yerlerden biri olması, ilçeye olan ilgiyi son yıllarda büyük ölçüde arttırdı. Beyşehir, siyasi kültürel ve ekonomik alandaki hareketliliğiyle bölge turizminde önemli bir rol oynamakta...

 

NASIL GİDİLİR?

Beyşehir, doğusundan geçen Konya-Isparta-İzmir karayolu ile batıya, Konya-Antalya karayolu ile de güneye açılan bir kapı niteliğinde. Bu nedenle kara yoluyla ulaşım, il merkezinden sürekli olarak düzenlenen otobüs seferleriyle oldukça kolay biçimde gerçekleştirilmektedir.

Otogar Tel: (0332) 461 20 31

 

GÖRÜLECEK YERLER

 

Beyşehir Gölü

Beyşehir Gölü, Türkiye’nin üçüncü büyük gölü olmasının dışında en büyük tatlı su gölü. Ardıç ve karaçam ormanlarıyla kuşatılmış bölge, göz alıcı doğal güzelliklere sahip. Dedegöl Sıradağları, batı sahili boyunca uzanarak hayranlık uyandıran bir görüntü oluşturuyor. Bu cennet köşesi alan, zengin flora ve faunasının korunması için Milli Park ilan edilmiş. Göl suları üzerinde yayılan yirmi iki ada büyük ilgi çekiyor. Adadan adaya hoş bir keşif gezisi için Gedikli ve Gölyaka köylerinden kayık kiralamak mümkün.

 

Eşrefoğlu Camii

Taş ve ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Eşrefoğlu Camii, kuzeyden güneye doğru uzanan dikdörtgen bir plan üzerine inşa edilmiş. Selçuklu hakanı Sultan Sancar'ın emri ile 1134 yılında yaptırılan cami, Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1297 yılında yeniden yapılandırılmış. Çini sanatının kullanıldığı cami, göz alıcı nitelikteki süslemeleriyle dikkat çekiyor. 

 

Çifte Hamam (Eşrefoğlu Hamamı)

Karakteristik özellikleri ve tarihi değeriyle Beyşehir’in en çok dikkat çeken yapılarından biri olan Çifte Hamam, mimarisiyle hayranlık uyandırıyor. On üçüncü yüzyılda inşa edilmiş olan yapı, alçı kabartma, renkli tuğla, mozaik ve fresk gibi teknikler kullanılarak göz alıcı bir görünüme kavuşturulmuş.

 

Eşrefoğlu Türbesi

1301 yılında, Şerafettin Süleyman Halil Bey tarafından kendi adını taşıyan caminin doğu duvarına yaptırılmış olan yapı, Selçuklu türbelerinin son örneklerinden biri. Sekizgen gövde üzerine kesme taşlarla yapılmış olan türbede üç sanduka bulunuyor. Rivayete göre türbede bulunan kabirlerde, Süleyman Bey, oğlu ve karısı Sultan Hatun yatıyor.

 

Kale Kapısı
Selçuklu Devleti Sultanı II. Mesud döneminde, Eşrefoğlu Seyfeddin Süleyman Halil Bey tarafından yaptırılmış olan kalenin içindeki şehre "Süleymanşehir" adı verilmiş. Temelleri büyük ölçüde toprak altında kalan ve bugün sadece kuzey kapısı ayakta kalan kalenin surları tamamen yıkılmış. Selçuklu mimarisinin zengin izlerini taşıyan yapıda zamanında, su hendekleri ve koşma yolları olduğu tahmin edilmektedir.

İsmail Ağa Medresesi

Taş Medrese olarak da bilinen yapı,  Eşrefoğlu Camii'nin batısında yer alıyor. Tarihi oldukça eskiye dayanan medrese, Emir İsmail Ağa tarafından 771 yılında yenilenmiş. Medrese sütten kesilen annelerin zaman zaman ziyaret edip dua ettikleri bir yer olarak da popülerlik kazanmış.

 

Demirli Mescit

Şerefaddin Subaşı tarafından 1315 yılında yaptırılmış olan medrese, küçük bir yapı. İki tanesi alt katta olmak üzere toplam altı penceresi olan mescit, eski görünümünü koruyarak günümüze dek ulaşmıştır ve halen ibadet amacıyla kullanılmaktadır.

 

Taş Köprü

Kanuni döneminde Konya Ovası’nı sulamak amacıyla yapılan köprü, Osmanlı Devleti'nin kurduğu ilk sulama projesi olmasıyla dikkat çekici. Baraj görevi de gören Taş Köprü, mimari açıdan da oldukça estetik bir görüntüye sahip.

 

Kubadabad Sarayı

Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından, gölün hemen yanında ve Anamas Dağı'nın eteklerinde inşa ettirilen saray, tarihi değeriyle büyük ilgi görüyor. Bugün sadece harabe görünümünde olan saray, çevresinde bulunan doğal güzelliklerle Beyşehir’in en çok ziyaret edilen yapılarından biri.

Bedesten (Bezzarlar Hanı)
Bir süre öncesine kadar harabe halinde iken, 1975'te Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen yapı, Anadolu'daki en eski bedestenlerden biri. Türk taş işçiliğinin tüm güzellikleriyle dolu olan Bedesten, dikdörtgen şeklindedir ve çevresinde otuz dört tane dükkan yer almaktadır.

Eflatunpınar
Yassı bir tepenin eteğindeki yaklaşık yüz metrekarelik bölümde yer alan pınarın çevresinde, 7 metre eninde ve 4 metre yüksekliğinde Hititler döneminden kalma bir abide bulunuyor.  M.Ö. 13. yüzyıla uzanan tarihiyle dikkat çeken bölgede, IV. Tudhaliya'nın kuzeni Kuruntu hüküm sürmüşt. Ünlü filozof Eflatun’un burada yaşadığına inanıldığı için bölge bu şekilde anılmaktadır.

Fasıllar Anıtı
IV. Tudhalya dönemine ait olduğu rivayet edilen bölgede, Beşikkayası ve Bereket anıtları bulunuyor. Burada, Çift Süvariler Kabartması, Gavur Meşedi, Yerebatan Çeşmesi ve kaya lahitler gibi bir çok kalıntı daha görülebilir.

Heraklis Lahidi
Yunuslar köyünde Halil Ulukaya adlı bir çoban tarafından bulunan lahit, Konya Arkeoloji Müzesi'nin en önemli eseri olarak kabul ediliyor. M.S. 250-260 yıllarında Romalılar tarafından yapılan eser, 2.5 metre yüksekliğinde. Dört tarafı yüksek kabartmalar halindeki heykellerle işlenmiş olan lahit, estetik ve tarihi değeriyle hayranlık uyandırıyor.

ALIŞVERİŞ

Sanayisi gün geçtikçe gelişen Beyşehir, alışveriş konusunda ziyaretçilere pek çok imkan sunuyor. Turistik ve yöresel eşyaların yanı sıra, A’dan Z’ye aranan her türlü ürüne ulaşmak mümkün.

 

NE YENİR?

Beyşehir, farklı yemek türleriyle ve kullanılan malzemelerdeki çeşitlilikle zengin bir mutfağa sahip. Sazan, levrek, kadife ve diğer tatlı su balık türleriyle hazırlanan balık yemekleri çok lezzetli. İlçede bu yüzden irili ufaklı birçok balık restoranı bulunuyor. Göl kıyısında yenen lezzetli bir akşam yemeğine dünyanın en güzel gün batımlarından biri eşlik ediyor. Yöresel yemeklerden en çok öne çıkanlar ise balık yahnisi, balık kapama, arapaşı, gölle, ilabada sarması, sacarası, sütlü kabak ve kaygana.

 

 

 

 

 

 

 


Popüler Yerler