İstanbul’un fethinden sonra, surlar dışında Türkler tarafından kurulmuş bir yerleşim olan Eyüp, adını Hz. Muhammet’in bayraktarı Halid Bin Zeyd Ebu Eyyüb el-Ensari’den almıştır. Abâ Ayyûb, Doğu Roma İmparatorluğu’nun merkezi olan Konstantinapolis’e karşı Ermenilerin düzenledikleri sefere katılmış, muhtemelen bugün türbesinin ve Eyüp Camii’nin bulunduğu noktada şehit olmuştur. Türbe dini kimliğinin yanı sıra siyasi bir fonksiyona da sahiptir. Osmanlı döneminde tahta çıkan sultanlar, bu türbede törenle kılıç kuşanarak halife unvanını alırlardı. Eyüp; Müslümanlarca Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonraki dördüncü kutsal yerdir. Semtte başta Eyüp Sultan Camii, imarethane, tarihi Eyüp mezarlığı gibi çok sayıda tarihi eser mevcuttur.