ANITKABİR
Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Anıttepe’de yer alıyor. Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda. 1944 yılında yapımına başlanan anıt, 1953'te tamamlanmış. Yaklaşık 750.000 metrekarelik bir alanı kaplayan yapı Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılmakta. Barış Parkı, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve yabancı ülkelerden getirilen fidanlarla oluşturulmuş. Bugün parkta 104 ayrı türden yaklaşık 48.500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunuyor. Anıt Bloku ise üç bölümden oluşmakta; Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole.
Anıtkabir yapı topluluğu içinde, simetrik yerleştirilmiş on adet kule var. Bunlar; İstiklal Kulesi, Hürriyet Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılap Kulesi, Cumhuriyet Kulesi, Müdafaa-i Hukuk Kulesi. Zafer ve Barış kuleleri arasında II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarı bulunuyor.mekank
ANITKABİR ATATÜRK MÜZESİ
Misak-ı Milli ve İnkılap kuleleri arasındaki bölüm müze olarak ayrılmış ve 21 Haziran 1960’ta Anıtkabir Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmış. Müzede; Atatürk’ün kullandığı eşyalar, kendisine hediye edilen armağanlar ve giysileri sergileniyor.
MÜZE KÖŞK
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1921-1932 yılları arasında konut ve çalışma mekanı olarak kullandığı Müze Köşk, Çankaya Köşkü yerleşkesi içindeki bulunuyor. 1932 yılında Müze Köşk’ün yanında inşa edilen Pembe Köşk'e taşınmasına kadar Atatürk’ün evi olan, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet' in ilk yıllarında çok önemli olaylara tanık olmuş, Mustafa Kemal Atatürk' ün Cumhuriyet'in kurulması dahil devrimleri planladığı yapı, klasik müzelerden farklı olarak kullanıldığı dönemdeki doğal durumunu yansıtan bir ''konut'' olarak ziyaretçilerin ziyaretine açık.
Tel: (0312) 470 24 85 - 470 16 05
Ziyaret saatleri: Pazartesi hariç hafta içi günler önceden randevu alınarak,
Cumartesi-pazar günleri saat: 13:00- 17:00 arası
ÇANKAYA KÖŞKÜ (PEMBE KÖŞK)
Avusturyalı mimar Holzmeister'ın imzasını taşıyan Çankaya Köşkü, 1932 yılından ölümüne kadar Atatürk'e ev sahipliği yapmış. Atatürk'ten sonraki cumhurbaşkanlarının da ikametgahı olan köşk sadece resmi bayramlarda ziyarete açılıyor.
ANKARA KALESİ
Ankara’nın simgelerinden olan kalenin yapılış tarihi kesin olarak belirlenemese de, MÖ 2. yüzyılın başında Galatlar kente yerleştiğinde var olduğu bilinmekte. Hititlerden bu yana hep aynı yerde bulunan, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular dönemlerinde birçok kez onarılan Ankara Kalesi, tepenin yüksek bölümünü kaplayan iç kale ve çevresini kuşatan dış kaleden oluşuyor. Kalenin en yüksek yeri kuzeyde, denizden 978 m yükseklikteki Akkale burcu. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin temelini oluşturan ve 1921 yılında Atatürk'ün isteğiyle açılan Eti Müzesi, Akkale’de kurulmuş, 1948 yılına kadar Cumhuriyetimizin ilk müzesi olarak hizmet vermişti.
Ankara Kalesi’ne direkt ulaşım yok. Kaleyi ziyaret etmek isteyenler için en pratik yol; toplu ulaşım araçlarından biriyle Ulus’a gelip buradan yayan olarak (yaklaşık 30 dak.) ya da taksiyle kaleye çıkmak.
Dış Kale
Geniş bir yer tutan 20 kuleli dış kaleden günümüze ne yazık ki fazla bir şey kalmamış. Dış kalenin dörtgen şeklinde kulelerinin iki kapısı var. Bunlar batıdaki dış kale kapısı ve güneydeki hisar kapısı. Hisar Kapısı’nın üzerindeki 1330 tarihli yazıt İlhanlılara ait.
İç Kale
Kısmen Ankara taşı, kısmen de karışık malzemeden inşa edilen iç kale, yükseklikleri 14-16 m. arasında değişen 42 kuleden oluşuyor. Kuleler beşgen şekilde. İç surların kuzeybatı kısmında Selçuklular dönemine yazıt görülebilir.
ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ
Ankara Kalesi'nin Güneydoğu kıyısında, Atpazarı olarak bilinen semtte bulunan iki Osmanlı yapısı Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han; Atatürk'ün bir "Eti Müzesi" kurulması isteği üzerine, 1938 yılından 1968 yılına kadar süren onarımlar sonunda Ankara Arkeoloji Müzesi olarak ziyarete açılmış. Bugün yönetim binası olarak kullanılan Kurşunlu Han'da çalışma odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuar ve iş atölyeleri; Bedesten'de ise teşhir salonları yer alıyor. Kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik Çağ’dan başlayarak günümüze kadar Osmanlı devrinin bu tarihi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergileniyor.
MÖ I. binin ikinci yarısından başlayarak, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş, cam, mermer, bronz eserler ile sikke koleksiyonları, Müze’nin nadir kültür varlıklarından bazıları.
Tel: (0312) 324 31 60-312 62 48
Ziyaret saatleri: 08.30-17.30
Ziyarete açık günler: Pazartesi hariç her gün
ÇENGELHAN RAHMİ KOÇ MÜZESİ
Müze, Ankara Kalesi'nin ana giriş kapısının karşısında, Çengelhan kervansarayında yer alıyor. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilen Çengelhan, 1522'de Mihrimah Sultan'ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından yaptırılmış. Geçmişte tiftik deposu ve tabakhane olarak kullanıldıktan sonra terk edilmiş. Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilen yapı 2005 yılından itibaren sanayi müzesi olarak hizmet veriyor.
Müzede, 1850'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan araçlar, ilk daktilo, ilk televizyon gibi çeşitli elektronik araçlar; denizcilik, havacılık, karayolu taşımacılığı gibi alanların geçmişine ait objeler sergilenmekte.
Tel: (0312) 309 68 00
Ziyaret saatleri: Hafta içi 10:00-17:00;Hafta sonu 10:00 - 19:00
Ziyaret günleri: Pazartesi hariç her gün
KOCATEPE CAMİİ
Yapımına 1967'de başlanan 1987'de ancak tamamlanan cami dört minaresiyle Selimiye'yi, merkezi kubbe ve yarım kubbeleriyle Sultanahmet'i andırıyor. İç kısımda klasik Osmanlı mimarisi örnek alınmış, malzeme olarak; çini, mermer, sarı maden ve özel boyalar kullanılmış. Caminin iç süslemeleri arasında ayrı bir yeri olan vitraylar klasik Osmanlı tarzı ile modern tarz arasında bir geçiş teşkil ediyor.
MTA TABİAT TARİHİ MÜZESİ
MTA (Maden Tetkik Arama) Genel Müdürlüğü'nün kuruluşundan bugüne kadar yapmış olduğu jeolojik, mineralojik, paleontolojik, araştırma ve çalışmaların sonucunda toplanan materyallerden 10.000 adedi müzede sergileniyor. 3 kata yerleştirilmiş 5 bölümden oluşan müzede sergilenen parçalar arasında en çok ilgiyi ABD'den satın alınmış olan dinazor fosil iskelet mulajı ve bundan yaklaşık 25.000 yıl önce Batı Anadolu'da yaşamış insanların (Manisa-Salihli-Köprübaşı) fosil ayak izleri çekiyor.
RESİM VE HEYKEL MÜZESİ
1980 yılında restore edilerek hizmete giren müzede 19. yüzyıl başından günümüze kadar Türk resim sanatı ve yaklaşık 100 yıllık geçmişi olan Türk plastik sanatının seçkin örnekleri yer alıyor. Müzede her geçen gün zenginleşen plastik sanatlar kütüphanesinin yanı sıra amatör ve profesyonel sanatçıların çalışabileceği resim, heykel ve seramik atölyeleri var. Dış ülkelerle geliştirilen kültürel anlaşmalar çerçevesinde programlanan sergiler üç galeride gerçekleştiriliyor.
Müze Tel : (0312) 310 20 94
Ziyarete açık günler: Pazartesi hariç her gün 09.00-12.00/13.30-17.00
CUMHURİYET MÜZESİ (II. TBMM BİNASI)
Ankara Ulus Meydanı’nda bulunan müze Cumhuriyet Halk Fırkası binası olarak tasarlanmış, daha sonra I. Büyük Millet Meclisi binasının yetersiz olması nedeniyle II. Türkiye Millet Meclisi olarak kullanılmış. 1981 yılından beri Cumhuriyet Müzesi olarak kullanılan binada; özgün eşyaların ve balmumu heykellerin bulunduğu meclis toplantı salonu, fotoğraflar ve milletvekillerine ait bazı şahsi eşyalar sergileniyor.
Müze Tel : (0312) 311 04 73
ETNOGRAFYA MÜZESİ
Türk halk sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin yer aldığı müzede; Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş giysilerden elişlerine, porselenlerden kılıçlara kadar çok sayıda eser sergileniyor.
Etnografya Müzesi: Talat Paşa Bulvarı
Tel : (0312) 311 30 07
GORDİON
Frigya Krallığı'nın başkenti ünlü Gordion şehrinin kalıntıları; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Yassıhöyük köyünde yer alıyor. Gordion' un tarihi MÖ 3000 yılına (Eski Tunç Çağı) kadar dayanıyor. Asur, Hitit (MÖ 1950 - MÖ 1180) ve Frigya’nın (MÖ 900 –MÖ 620) önemli bir yerleşim yeri olan kent, Frigya Devletine başkentlik yapmış. Gordios adlı (Frig başkenti kurucusu) kralın adını almış. Kral Gordios tarafından bağlanan ünlü düğüm, Büyük İskender tarafından MÖ 333 yılında kışı geçirdiği Gordion'da kesilmiş.
Gordion Müzesi: Yassıhöyük Köyü/ Polatlı
Tel: (0312) 638 22 73
AUGUSTUS TAPINAĞI
Ulus'ta Hacı Bayram Camii bitişiğinde yer alıyor. MÖ 2. yüzyılda Frigya Tanrıçası Men adına yapılmış olan tapınak zamanla yıkılmış. Bugün kalıntıları bulunan tapınak ise son Galat Hükümdarı Amintos'un oğlu Kral Pylamenes tarafından Roma İmparatoru Augustus adına bir bağlılık nişanesi olarak yaptırılmış. Bizanslılar zamanında çeşitli eklemeler yapılıp, pencereler açılarak kilise haline getirilmiş. Günümüzde iki yan duvarı ile kenarları işlemeli olan kapı kısmı eski hali ile ayakta durmakta. Aslı Roma Tapınağı’nda bulunan ve Augustus'un başardığı işleri gösteren vasiyetnamesi bir yazıt ile bu tapınağın türbeye bitişik duvarına konulmuş.
JULİANUS SÜTUNU
Defterdarlık ve valilik binası arasındaki havuzun kenarında bulunuyor. Hiçbir yazıtı yok. Yüksekliği on beş metre olan sütunun İmparator Julianus'un (MS 361 - 363) Ankara'dan geçtiğinde şerefine dikildiği sanılıyor. 4. yüzyıla tarihlenen esere halk arasında Belkıs Minaresi de deniliyor.
ROMA HAMAMI
Ulus Meydanı’ndan Yıldırım Beyazıt Meydanı’na uzanan Çankırı Caddesi üzerinde, caddeden 2,5 metreye kadar yükseklikteki bir platform üzerinde bulunuyor. Hamam, Caracalla (MS 212-217) devrine tarihleniyor. Caracalla Hamamı’nın Çankırı Caddesi’ndeki girişi, sütunlu bir revak kalıntısının çevrelediği geniş bir alana, palaestraya, yani bir güreş sahasına açılmakta. Bu revaklı avlunun bir kenarında 32 sütun olmak üzere bütün yüzünde 128 mermer sütun bulunuyor. Hamam binaları paleastra kısmının hemen arkasında.