Otel ve Tatil Rehberi

Otel ve Tatil Rehberi

  1. Otel ve Tatil Rehberi
  2. Akdeniz
  3. Adana

Tarihin İzinde, Adana

Tarihin İzinde, Adana

ADANA ETNOGRAFYA MÜZESİ

Adana Etnografya Müzesi İl merkezinde, Kuruköprü mevkiinde 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiş. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise Etnografya Müzesi'ne dönüştürülmüş.
 

YUMURTALIK

Adana’nın sayfiye kenti Yumurtalık ilçesinde, Aegea antik kenti kalıntıları bulunuyor. Ortaçağ’dan kalan Ayas Kalesi, Kanuni’nin 1536’da yaptırdığı Süleyman kulesi ve Marko Paşa İskelesi görülmeye değer. Yumurtalık Plajı denize girmek için de oldukça elverişli.

 


TAŞKÖPRÜ
Seyhan ırmağı üzerideki Taşköprü, Adana ve çevresindeki ilkçağ kalıntılarının en önemlisi. Roma imparatoru Hadrianus (117-138) zamanında yapıldığı sanılan köprü, Bizans Imparatoru Justinianos tarafından yenilendi (6. yüzyıl). Daha sonra da birkaç kez onarılan yapı 317 m uzunluğunda ve 21 gözlü. Halen 14 gözü sağlam.

 

BÜYÜK SAAT KULESİ

Vali Abidin Paşa tarafından 1881 yılında yaptırılmış. Tamamı kesme taştan olan kule 32 metre yüksekliğinde.

 

 

YILANLIKALE

Görülmeye değer bir başka yer de Ceyhan nehirne hakim bir tepeye kurulmuş olan Yılanlıkale’nin etkileyici kalıntıları. Ceyhan Nehri kıyısında yer alan Sirkeli’de de Hitit İmparatoru Muvattaliş’in Mısır yolunda burada konakladığını gösteren Hitit rölyefleri bulunuyor.

 

 

BODRUMKALE-KASTABALA ŞEHRİ

(Hierapolis) Osmaniye’ye 15 kilometre uzaklıktaki Kesmeburim köyü ve Bahçe köyü sınırları içinde. Kastabala'nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları arasında en önemlisi sütunlu caddesi ve beş bin seyirci kapasiteli tiyatrosu. Bunun yanı sıra iki kilise, kale, Roma hamamı, stadyumu, kentin dört bir yanını çevreleyen  nekropolleri (Kaya oyma ve anıt mezarları) kentin yaklaşık 5 km kuzey - doğusunda Ceyhan nehri üzerindeki su kemeri kalıntısıyla Kastabala, Osmaniye'nin ve yörenin en önemli ören yerlerinden.

 

MİSİS

Adana-İskenderun yolunda, Yakapınar yakınlarında İpek yolu üzerinde olmasında ötürü zenginliğe kavuşmuş bir antik şehir olan Misis bulunuyor. Misis, Roma, Bizans, Memluk, Ramazanoğulları, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde gerek ulaşım, gerekse zengin tarım alanlarından ötürü önemli bir kent olmuş. Misis’de zemininde Nuh’un Gemisi ile hayvanları da resmeden bir dördüncü yüzyıl hamam mozaiğinin de bulunuduğu çeşitli Roma Devri kalıntıları yer alıyor. Antik kentin yakınındaki Misis Mozaik Müzesi’nde de çeşitli hayvan tasvirleri yer alıyor. Müze, ören yerlerinden ve Adana Arkeoloji Bölge Müzesi' nden getirilen diğer mozaiklerle zenginleştirilmiş.

 

ULU CAMİ VE KÜLLİYESİ (RAMAZANOĞLU CAMİİ)

Ramazanoğlu Beyliği döneminin ünlü beylerinden Halil Bey tarafından 1507 yılında yaptırılmış. Külliye; cami, medrese, türbe (Halil Bey Türbesi), vakıf sarayı olarak adlandırılan harem dairesi ve Tuz Hanı da denilen selamlıktan oluşmakta olup, karemsi plan üzerine kurulu. Klasik Osmanlı camilerinden farklı olarak kitle etkisi çok fazla dikey olmayan Ulu Cami, Memluk ve Selçuklu üsluplarını yansıtıyor.
Cami, mimarisi ile olduğu kadar, taş işçiliği, renkli taş ve İznik çini süslemeleri ile de ünlü. Kare ve altıgen plakalar halinde, sıraltı tekniği ile yapılmış olan ve izleyenlerde hayranlık uyandıran çini süslemelerde, dönemin özgün renklerine uygun olarak, beyaz zemin üzerine turkuvaz, lacivert ve kırmızı hakim.

KOZAN KALESİ VE HOŞKADEM CAMİİ

Kozan Kalesi (Sis) tarihi yol üzerinde stratejik yönden önemli bir konumda yer alır. 9.yüzyılda Abbasilerin, 11 yüzyılda Selçukluların, sonra Haçlıların ve 1187'de Ermeni Prensliği'nin eline geçmiş. Her üç yılda bir yapılan vaftiz yağı çıkarma törenleri nedeniyle Hıristiyan dünyasının önemli merkezlerinden olmuş. 1448 yılında Mısır Hükümdarı tarafından yaptırılmış olan Hoşkadem Camii oldukça görkemli yapı. Tek şerefeli minaresi, iki dilimli, çift renkli taştan yapılmış portaliyle tipik bir Memluk yapısıdır.

 

ANAVARZA

Kuruluş tarihi belli olmayan antik kent MS 408 yılında Klikya'nın başkenti olmuş. 8.yüzyıldan itibaren pek çok devlet arasında el değiştiren Anavarza, bir süre Ermeni Prensliği'nin merkezi olmuş. Antik kentin kenarında birden yükselen bir tepe üzerindeki Anavarza Kalesi ovadaki diğer kalelerin merkezini teşkil eder. Ören yerinde ayakta kalan kalıntılardan surlar, zafer takı, kale, sütunlar, yol ve bekçi evi önündeki mozaikli iki havuz ziyaretçilerin ilgisini çeken eserler.

 

ŞAR ÖREN YERİ

Tufanbeyli ilçemizin 20 km. kuzaydoğusunda Hititlerin dini merkezi konumundaki antik bir kent. Romalılar döneminde Comana adı verilen bu bölgeye Türkler Şar adını vermişler. Hitit Ana Tanrıçası Magda-Mater adına düzenlenen dini törenlerin Şar'da yapıldığı biliniyor. Romalılardan kalma açık hava tiyatrosu, Bizans kilise kalıntısı, ana tanrıça tapınağının kapısı olan Alakapı, antik şehrin ayakta kalan eserleri. Şar, Adana'nın önemli tarih turizmi eserlerinden.

 

 

YAĞ CAMİİ (ESKİ CAMİİ)

Saint Jacques Kilisesi'ne ekler yapılarak 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye çevrilmiş. Halil Bey’in oğlu Piri Mehmet Paşa, 1525'de minaresini, 1558'de de medresesini yaptırmış. Selçuklu Ulu Cami mimarisi tarzında.

 

 

 

 


Popüler Yerler